Zamanında yaptığım ufak tefek araştırmalar, gözlemler ve okuduğum bir kaç kitaptan çıkardığım dersler şunlardı.
Anarşizm Nedir?
Anarşizm, (Yunanca an (-sız, olumsuzluk eki) archos (yönetici)'dan türetilmiştir, yönetcisiz anlamına gelir). toplumsal otoritenin tüm biçimlerini bertaraf etmeyi savunan çeşitli politik felsefeleri ve toplumsal hareketleri tanımlayan sosyal bir terimdir. Anarşizm, her koşulda her türlü otoriteyi reddetmektir.Fikir akımının babası Proudhon olarak gösterilir, mülkiyet ve hükümet karşıtlığının temel savunucusu Fransız bir yazardır.İlk olarak elbette bir wikipedi araştırması sonucu bu bilgiye ulaşmıştım, gerçekten ilk okuduğumda kendimi bulduğum bir düşünce akımı ve politik bir duruştu.İçindeki "Otoritenin tüm biçimlerini bertaraf etmeyi savunan ve her koşulda her türlü otoriteyi reddetmektedir" cümlesi sanırım beni can damarımdan vurmayı başarabilmişti.Çünkü uzun zamandır otoritenin olmadığı bir Dünyayı hayal etmekteydim.İnsanların bir yöneticiye ihtiyaç duymadan özgürce ve bir erdem içinde yaşadığı o eşsiz Dünyanın varlığından bahsediyordu bana tıpkı bir özgürlük türküsü gibi.Araştırmaya devam etmeye hemen devam ettim.
Bu hareketler genellikle, merkezi politik yapılar, üretim araçlarının özel mülkiyeti ve ekonomik kurumlar yerine toplumsal ilişkilere dayanan gönüllü etkileşim ve öz yönetimi savunur, özgürlük ve otonomi ile karakterize edilen bir toplumu arzular. Bu felsefeler, anarşi terimiyle özgür bireylerin gönüllü etkileşimine dayanan bir toplumu, bireylerin ve toplulukların alınan kararlardan etkilendikleri ölçüde söz sahibi olması düşüncesini ifade eder.Zorlayıcı kurumlara ve toplumsal bazlı hiyerarşilere karşı olmak anarşizmin asli ilkelerindendir ve ayrıca anarşizm gönüllülüğe dayanan bir toplumun nasıl işleyeceği konusunda olumlu bir görüşü ifade eder.Devam ettiğimde gördüm ki dürüst bir toplumun düşündükleri gibi faşist, dinci, liberal gibi çürümüş sistemler ile yönetilmediği bir toplumun var olabileceğiydi, gerçekten muhteşem bir deneyim olmalı dedim içimden."dürüst ve hükümetsiz bir toplum" muhteşem bir idealdi.Saf ve erdemli insanın barınabildiği insanların kendi aralarındaki dürüstlük temelinde yaşayabildiği bir toplum gerçekten kulağa çok hoş geliyordu.Bu fikrin temeline baktığımda devlet yok diyor, oy vermenin hatalarından bahsediyor, hiç bir şeye itaat etmedende insanların hayatlarını sürdürebileceğinden bahsediyordu.Devrim, özgürlük, bireysel haklar, eşitlik, adaletini kendisi sağlayan bir toplum.İşte buna kısaca anarşizm diyorlarmış dedim.
Sanırım artık bir anarşist doğmaya başladı.Eğer sizde dürüstçe yaşamanın hangi akımdan geçtiğini ve gözlerinizi kapatmanın size sadece tecavüzü getireceğini unutmayın.
Anarşizm ne değildir?
Sürekli ortalığı dağıtan, ağzından küfrü eksik etmeyen, siyah giyinen, sürekli bira içen, camlara taş atan, bankaları yakan, sınıf içindeki en tembel, otorite yancısı bir solcu, chpyi seven bir ulusalcı ve rock konserlerindeki bağıran genç değildir.
Ve şimdi!
- Şişko teyzeler arasında bir satanik.
- Otobüsteki pasaklı genç
- Okuldaki asi propagandacı
- Sokakta bağıran uzun saçlı bitli
- Elindeki taşı atmaya hazırlanan bir militan
Ve daha fazlası....
olmaya hazırmısın?
Öfke dolu günler!!!
